Tem 122010
 

Devr-i İstanbul  - Darülbedayi - Harbiye Muhsin Ertuğrul - 3 Temmuz 2010 - Tiyatro

“Bu şehr-i Sitanbûl ki bî-misl ü behâdır
Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır

Bir gevher-i-yekpâre iki bahr arasında
Hurşîd-i cihân-tâb ile tartılsa sezâdır

Altında mı üstünde midir cennet-i a’lâ
Elhak bu ne hâlet bu ne hoş âb u hevâdır

İnsâf[ı] değildir anı dünyâya değişmek
Gülzâr[ı]ların cennete teşbîh[i] hatâdır

İstanbul’un evsâfını mümkün mü beyân hiç

Maksûd[ı] hemân sadr-ı kerem-kâra senâdır

Ez-cümle Nedîmâ kulun ey Âsaf-ı devrân

Müstağrak-ı lütf u kerem ü cûd u atâdır”

/Şair Nedim

2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul projesi kapsamında, 3 Temmuz 2010 İstanbul Şehir Tiyatroları’nca Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde ücretsiz sergilenen, Can Doğan’ın tasarlayıp ve yönettiği Devr-i İstanbul, bir yandan İstanbul tarihini paleotik çağdan günümüze ele alırken, diğer yandan da bu tarih sürecinde ve bu topraklar üzerinde yaşamış olan nice insanın giymiş olduğu kıyafetlerinin müzikal bir gösteri eşliğinde nasıl evrim geçirdiğini de anlatıyor.

Devr-i İstanbul  - Darülbedayi - Harbiye Muhsin Ertuğrul - 3 Temmuz 2010 - Tiyatro

Devr-i İstanbul  - Darülbedayi - Harbiye Muhsin Ertuğrul - 3 Temmuz 2010 - Tiyatro

Devr-i İstanbul  - Darülbedayi - Harbiye Muhsin Ertuğrul - 3 Temmuz 2010 - Tiyatro

Dramaturgluğunu Özge Ökten’in, sahne tasarımını Mehmet Emin Kaplan’ın, kostüm tasarımını Eylül Gürcan’ın, müzik direktörlüğünü Murat Bavli’nin, koreografisini Senem Oluz’un ışık tasarımını Fatih Mehmet Haroğlu’nun, yaptığı oyunda; Aslı Narcı, Berk Samur, Berna Adıgüzel, Caner Bilginer, Cem Uras, Ceysu Aygen, Cihan Kurtaran, Doğan Şirin, Göksel Arslan, Hanife Ser, İrem Aydın, Melisa Demirhan, Murat Bavli, Murat Üzen, Nurdan Kalınağa, Pelin Budak, Pınar Aygün, Tankut Yıldız, Tolga Coşkun, Tuğrul Arsever, U. Arda Aydın, Ümit Daşdöğen, Volkan Ayhan, Y. Arda Alpkıray rol alıyor.


Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan ve Roma, Bizans, Latin, Osmanlı imparatorluğunun başkentliğini yapan ve  Stanbul, İslambol, Konstantniyye, Dersaadet isimleriyle anılan İstanbul üzerinde neolitik ve kaltolitik insanlara dair işaretler bulunmasıyla beraber M. Ö. 5500 yıllarına dayanan yazıtların sayesinde kalkolitik çağda da başkent olduğu öne sürülmektedir. Bir çağı açıp bir çağı kapatma özelliğine sahip bu şehrin tarihine, kültürüne, mekanlarına, acılarına, mutluluklarına , cehaletine, bilgilerine, müziklerine ve kıyafetlerine ilişkin bunca zenginliği dile getirmek isteyen gençlerden oluşan tiyatrocular Devr-i İstanbul adı altında bu zaman tünelini hazırlamışlar.

Devr-i İstanbul  - Darülbedayi - Harbiye Muhsin Ertuğrul - 3 Temmuz 2010 - Tiyatro

Ücretsiz ve tatil olmasına rağmen, Muhsin Ertuğrul sahnesinde seyircinin az olduğu gösteride, bahsi geçen İstanbul tarihinin başlangıcına yani ilk çağlara giderek, oradan günümüze yaşanan belirgin olayları bizlere yaşattılar. Bir anlamda moda defilesi kareografisine şahit olduğumuz bu gösterinin bir diğer ve önemli özelliği, Cemil Topuzlu ve Andre Antoine işbirliğiyle kurulan,Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk şehir tiyatrosu olma özelliği taşıyan ve günümüzdeki İstanbul Şehir Tiyatroları’na adını veren Darülbedayi’nin zengin kıyafet koleksiyonunun cüzi bir kısmından oluşması. Cüzi olmasına karşın bu gösterideki Palotik çağ, Roma, Bizans, Latin, Osmanlı, Cumhuriyetimiz ve 2000’lere kadar gelen yakın tarihimizde yaşayanlar ve yaşattılanlar itibariyle gösterinin zengin bir kıyafet sergisi olduğunu söylemek gerek.

Devr-i İstanbul  - Darülbedayi - Harbiye Muhsin Ertuğrul - 3 Temmuz 2010 - Tiyatro

Mağara adamlarının kürklerinden başlayan tarihi moda defilesi ,  dönemin müzikleri eşliğinde Roma kemerleri, pelerinleri, kitonları, togaları, broşları, Bizans’ta tunikler, çizmeler, dalmatikalar, çoraplar,sandaletler, pelerinler, Osmanlı saray kıyafetlerinden kemha, kadife, seraser, tafta, şan, padişah ve sultan kavukları ve kaftanları, yerel kıyafetlerden fes ve şal, şalvar, cepken,  sayo, hırka, çarık, mest, Osmanlı Yahudilerinin kıyafetlerinden kaveze, entariler, hotozlar, gerdan, İstanbul işgalindeki Fransız ve Alman subayların askeri üniformaları gibi zenginlikler sunarken, Cumhuriyet öncesi ve sonrası döneme girdiğimizde sayısız modanın nasıl değiştiği, bazen Batı’nın bazen Anadolu’nun kıyafetlerinin ekseriyetle görüldüğü bir anlatı da oldu aynı zamanda. Bir parantez açarsak, bu zengin kıyafet koleksiyonunun bir kısmının Muhsin Ertuğrul, Vasfi Rıza Zobu, Hazım Körmükçü, Bedia Muvahhit, Cahide Sonku gibi ustalar tarafından da  kullanılmış olduğu ayrıntısının tarihi değeri büyük olduğunu belirtmek gerek.

Devr-i İstanbul  - Darülbedayi - Harbiye Muhsin Ertuğrul - 3 Temmuz 2010 - Tiyatro

>Sahnenin arkasındaki barkovizyonda, her bir dönemin görüntüleri izlenirken özellikle Cumhuriyet öncesi bir nevi lale devri yaşayan halk, sonra işgalle gelen korku toplumu oluşu, düşman işgalinden kurtuluş dönemleri, Cumhuriyet’in kuruluşu, Atatürk’ün ölümü ve ölümünde sonraki yıllara ilişkin hüzün hakimken, yönetmen Can Doğan bu kısımdan sonra ağırlıkla eğlenmemizi istemiş olacak ki dönemin şarkılarından Ali Rıza Binboğa, Erol Evgin, Metin Milli, Cem Karaca’nın tarihe geçen şarkılarında mizahla katıştırılmış şekilde oyuncuların yorumları ve kıyafetleri ince detaylarıyla eğlenmemiz ve düşünmemiz için seçilmiş gibiydi.  Barkovizyonda dönemin Hürriyet, Cumhuriyet gazetelerinin manşetlerini yani 68 kuşağını, ihtialleri, 80’lerdeki pop müzik değişimini, Zeki Müren’in ölümünü takip ederken, Can Dündar’ın Türkiye’nin yakın siyasi tarihi ile pop müzik kültürüne ilişkin benzetmelerini konu alan “Aynalar” belgeselini anımsayabilirsiniz.

Devr-i İstanbul  - Darülbedayi - Harbiye Muhsin Ertuğrul - 3 Temmuz 2010 - Tiyatro

Özellikle Nef’i – Tut’i Mucize  Guyem , Evlilik Kantosu , MFÖ- Arayıp Sormasan da, Tarkan – Kış Güneşi, Yeliz  – Bu Ne Dünya Kardeşim , İlham İrem- Boşver Arkadaş , Semiha Yankı- Seninle Bir Dakika , Ajda Pekkan- Atlı Karınca , Erol Büyükburç – Ağlarım , Zeki Müren – Bir Demet Yasemen, Sertab Erener – Every way that i can, Cem Karaca – Namus Belası, Metin Milli – Opera, Ajda Pekkan – O Benim Dünyam , Sezen Aksu – Ünzile, Zülfü Livaneli – Güneş Topla Benim İçin, Erol Evgin – Söyle Canım ,Barış Manço – Alla Beni Pulla Beni gibi şarkılarda hem dönemin sanatçılarının o döneme müzik sözleriyle ,yorumlarıyla ve danslarıyla getirdiği farklılıkların hem de sıradışı kıyafetlerinin de önemi büyük olmasından mütevellit bu kısımda özellikle 80 kuşağına ve nostaljisine ilgi duyuyorsanız, sahne dekorunda Kız Kulesi silüetini de görmekten mutlu olarak, keyifle ve hatta kimi zaman kahkahalarla izlemeniz mümkün.

Nihai olarak erkek oyuncular tarafından müzik kullanılmadan sadece insan sesiyle harika yorumlanan Micheal Jackson’ın efsanevi şarkısı “Billie Jean” performansları harikaydı.

İstanbul tarihine ilişkin bir önceki hafta izlemiş olduğum “Bir Şehir Hikayesi: Konstantiniyye – İstanbul” konserinde daha klasik parçalara dair seçkiler varken, bu gösteride popüler örnekleri dinleyebileceğimiz seçkiler mevcuttu.  Eminim ki Cumhuriyet sonrasından 2000’lere geldiğimiz dönemlerde bu genç ve neşeli arkadaşlar tarafından mizahi dille ele alınan şarkılar, kıyafetler, danslar ve yorumlar, bizim yaşın kuşağına şu an popüler kültür ürünü olarak ele alınacak olsa da, bundan 50 sene sonra bu parçaların da klasik segmente girebilecek gözle izleyeceğimiz bir keyfin de habercisi olduğu düşünülebilir.

Vakit kaybı olmayan, aksine Avrupa Kültür Başkenti : İstanbul temasına çok uygun olan bu tiyatroyu kesinlikle kaçırmamanızı ve yerinde kendi gözleriniz, ruhunuz, anılarınız ve kulaklarınızla şahit olmanızı önerirken, eğer izleyemeyecek şartları mevcut olanlar aşağıda bu tiyatro-konser-gösteri havasındaki kompozisyona dair videoları izleyebilir, oyuna emek verenleri görebilir , ayrıca bu konuda meraklıysanız Türk Tarih Kurumu’nun hazırladığı “Osmanlı’da Kadın Giyimi” belgeselini de izleyebilirsiniz.



If you enjoyed this post, please consider leaving a comment or subscribing to the RSS feed to have future articles delivered to your feed reader.

 Leave a Reply

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

(required)

(required)

Kapat