Tem 212021
 

Yeni medya alışkanlıklarının analizi, sosyal bilimler literatürüyle açıklanabilen bir şekilde yer bulmaktadır. Hedef kitle tanımlamaları yapılırken de dikkate alınacak çalışmalar, mutlaka “Ben kimim?” sorusuna değinen, felsefi  bir niteleme ihtiyacıyla beraber düşünülmelidir. Verilen hizmetin kimlere, hangi anda, nerede, nasıl ve ne şekilde sunulduğunun kalitesi bu sorunun cevabını her bir birey için anlama ve ayrı ayrı yanıtlamaya kadar götüren bir süreçtir.

Bu alanda yapılan çalışmalara baktığımızda, gerek “Sosyal Kimlik Teorisi”, gerekse “Kimlik Teorisi”, Ben’i oluşturan kimlik olgusunu bir anın değil sürecin içinde kavramsallaştırır. Sosyal kimlik Teorisi, süreci kendini kategorileştirme olarak nitelerken, kimlik teorisi, kimlikleştirme olarak adlandırır. Bu sayede kimlik veya kimlikler evrenine adım atarız. Kimlikleri, onunla birlikte doğan ötekileri doğru anlamamız, deneysel koşullara tabi tutmamız ve analizleri sürekli iyileştirmemiz, bağlamsal pazarlama stratejilerini de hem etik, hem de iletişim sembolleri adına ideal düzeye çekecek verileri elde etmemize olanak tanıyacaktır. İçgörüsel kavrayış, sadece hedef kitleyi çözümlemeye değil, verdiğiniz hizmetin iş akış süreçlerinden, istihdam stratejilerine kadar birçok kararınızı da etkileyecek öneme sahiptir.

İNTERNET MEDYASINDA DÖNÜŞÜM VE DEĞİŞİM FAKTÖRLERİ Continue reading »

Mar 152014
 

Panoptikon

“Köpürerek koşuyordu atlarımız
Durgun denize doğru.

Bu uçuş, güvercindeki
Özgürlük sevinci mi ne!

Öpüşmek yasaktı bilir misiniz?
Düşünmek yasak,
İşgücünü savunmak yasak!

Ürünü ayırmışlar ağacından,
Tutturabildiğine,
Satıyorlar pazarda;
Emeğin dalları kırılmış, yerde

Işık kör edicidir, diyorlar
Özgürlük patlayıcı
Lambamızı bozan da
Özgürlüğe kundak sokan da onlar
Uzandık mı patlasın istiyorlar,
Yaktı mı tutuşalım
Mayın tarlaları var,
Karanlıkta duruyor ekmekle su

Elleri var özgürlüğün,
Gözleri, ayakları;
Silmek için kanlı teri,
Bakmak için yarınlara,
Eşitliğe doğru giden.

Ben kafes, sen sarmaşık;
Dolan dolanabildiğin kadar

Özgürlük sevgisi bu,
İnsan kapılmayagörsün bir kez;
Bir urba ki eskimez,
Bir düş ki gerçekten daha doğru.

Yiğit sürücüleri tarihsel akışın,
İşçiler, evren kovanının arıları;
Bir kara somunun çevresinde döndükçe
Dünyamıza özgürlük getiren kardeşler.
O somunla doğrulur uykusundan akıl,
Ağarın o somunla bitmeyen gecemiz;
O güneşle bağımsızlığa erer kişi.

Bu umut özgür olmanın kapısı;
Mutlu günlere insanca aralık.
Bu sevinç mutlu günlerin ışığı;
Vurur üstümüze usulca ürkek.

Gel yurdumun insanı görün artık,
Özgürlüğün kapısında dal gibi;
Ardında gökyüzü kardeşçe mavi!”

/ Oktay Rıfat – ‘Elleri var özgürlüğün’ şiiri

New York Times’ın en çok satanlar listesinde de yer almış, Google’ın Yönetim Kurulu Başkanı Eric Schmidth ve Google Ideas’ın yöneticisi Jared Cohen’in 2013 yılında kaleme aldığı “Yeni Dijital Çağ” kitabının “Devrimin Geleceği” bölümünde şöyle yazar:

Yeni bağlantılı toplumlarda devrimci hareketlerin hızla çoğalması bazı gözlemcilerin öngördüğü gibi er geç köklü devletler için tehdit edici olmayacaktır, çünkü iletişim teknolojileri devrimlerde, dengeyi halkın lehine değiştirecek şekilde pek çok dönüşüm sağlasa da, bu araçların etki edemeyeceği bir takım kritik değişim unsurları vardır. Bunların en başta geleni, muhalefeti zor zamanlarda ayakta tutabilecek, reforma yanaşması halinde hükümetle pazarlığa oturabilecek ya da diktatör kaçıp gittiğinde sorumluluğu üstlenerek halkın istediklerini verebilecek bireylerden oluşan birinci sınıf liderler yaratılmasıdır. Teknolojinin, bir kişinin devlet adamlığı rolünü doldurabilecek vasıflara sahip olmamasıyla bir ilgisi yoktur. Son yıllarda kalabalık gençlik kitlelerinin sadece cep telefonu ve benzer cihazlarla silahlanmış halde tarihte yıllarca sürmüş olan bir süreci hızlandırarak, onlarca yıllık otorite ve kontrole meydan okuyan devrimleri ateşleyebildiğine tanık olduk. Teknoloji platformlarının, verimli kullanıldıklarında, diktatörlerin devrilmesinde önemli bir yol oynayabileceği artık açık. Olası sonuçlarına bakılırsa – zorbalıkla ezilme, rejim değişikliği, iç savaş, demokrasiye geçiş – devrimleri yapan ya da yıkanın kullanılan araçlar değil insanlar olduğu da açıktır.

Günümüzde , devrimlerin bileşenlerine bakıldığında özellikle sosyal medya ile kıvılcımlanmaya ve hatta olgunlaşmaya başlayan, akabinde ana akım medyayı etkileyen, tetikleyen, tehdit eden ve hatta dönüştüren unsur, teknoloji guruları tarafından, alıntıda bahsedildiği gibi, teknolojiyle değil, onun önünde değerleriyle var olan insanla mümkün. Dijital dünyayı devrimlerin söylem alanı olarak kullanmasıyla insan kendi varoluşunu yüceltebilecek mi?’sorusuna yanıt ise bir çok felsefe oturumlarında tartışılmaya devam ediyor. Gençlerle birlikte etkisini gösteren mobil penetrasyonun artmasıyla birlikte bilgiyi ve gerçeği arayışımıza katkıda bulunduğuna inandığımız insan, bu şekilde “hızlanarak” ‘kendisine ne kadar değer verebiliyor, katabiliyor?’ bir çok insanın içinde de cevabını bulmak için yeşerttiği bir soru olarak karşımıza çıkıyor.

GÖZETLEMEK İSTEYEN İKTİDARI GÖZETLEYEN DİJİTAL HALK HAREKETİ

“Nasıl bilgisizlik ortaçağ boyunca hıncını aldıysa, bizim bilgimiz de bizden hıncını alacaktı…”

/Nietzsche

Continue reading »

May 232009
 

Hürriyet Benim Sayfam

Hürriyet.com.tr, milyonlarca okuruna sunduğu “Yazar Cafe” ve “Bumerang” hizmetlerinden sonra şimdi de haber okuyan bu büyük kitleyi tek bir çatı altında toplayacak “Benim Sayfam” adlı yeni bir sosyal ağ’ı hizmete açtı. Arkadaşlarınızla mesajlaşabileceğiniz, yayınlanan haber konularına sizinle aynı fikirde olan veya olmayan  yorum yapanlarla iletişim halinde olacağınız, düşüncelerinizi aktarabileceğiniz, grup kurabileceğiniz bu sosyal ağ ile Hürriyet, internetin haberin ve düşüncenin özgürlüğünü temsil eden bir yer olduğunun okurlarıyla interaktif bir platform sayesinde oluşacağının farkındalığıyla hareket ettiğini gösteriyor ve bu ışığı takip ederek internete yatırım yapmaya devam ediyor.

Benim Sayfam‘da aynı zamanda favori yazarlarınızı takip edebilir, hurriyet.com.tr içerisinde okuduğunuz haberleri burada arşivleyebilir, etkinliklerinizi paylaşabilirsiniz. Ayrıca site içerisinde Hürriyet İnternet Grubu çatısı altında barınan hurriyetoto.com ile Otmobil, hurriyetemlak.com ile Emlak, yenibiris.com ile ise iş ilanlarını takip edebilirsiniz. Açılışı itibariyle bu kadar başarılı özellikleri eklemesinin dışında kendisine ait ve diğer Web 2.0. uygulamalarıyla ilerleyen zamanda entegre olmasıyla Benim Sayfam’ın Türkiye içerisinde başarılı sosyal ağ portallarının üst sıralarında yer alacağı söylenebilir.

benimsayfam4

benimsayfam2benimsayfam5benimsayfam6

May 022009
 

windows_live_socialHalen 500 milyon kullanıcısına sahip Windows Live’da yenilikler bitmiyor. Şimdide 20 yeni sosyal ağ sitesindeki etkinliklerinizi Windows Live sayfanızda görüntüleyebilecek, Arkadaş Listesinizi bu ağlardaki arkadaşlarla senkronize edebilecek ve sitedeki hareketlerinizi bu sosyal networklerde paylaştırabileceksiniz. Bu sosyal ağ siteleri nedir derseniz: MSN (Microsoft Network), Arto (Danimarka), Bilddagboken.se (İsveç), Dada (İtalya), Dailymotion (Fransa), Digg (A.B.D), Facebook (A.B.D ), Fotolog (Fransa), Hevre (İtalya), Hyves (Hollanda), Last.fm (İngiltere), Live Journal (Rusya), MClub (Çin), Metroflog (Arjantin), Overblog (Fransa), SmugMug (A.B.D), TypePad (A.B.D), Yandex (Rusya), zoo.gr (Yunanistan), MySpace (A.B.D)

Tüm bunların dışında Flickr,Photobucket,Wordpress,Twitter,Flixter,Stumble Upon siteleriyle de paylaşımlarınız entegre olabiliyor. Microsoft marka değerini nerede arttıracağının trende uygun cevabını bulmuş olsa da, yine de aklımıza bu kadar kişisel bilginin mükerrer bir şekilde her bir sosyal ağda karşımıza çıktığının farkında olan bir marka bizi bu marka ve bilgi kirliliğinden koruyacak yeni bir trendi yaratacağına eminim.

windows_live_web_activities

Nis 132009
 

picture-1

Herşeyin online olduğu ve ağzı olanın konuştuğu bu devirde firmaların kendileri hakkında ne düşünüldüğünü, daha da önemlisi aktif ya da potansiyel müşterilerin onlar hakkında neler düşündüğüne dair bilgi eksiklikliğinden ya geç aksiyon alınır veya müşteri kayıplarının nedenlerine dair fikirler gerek markanız gerekse markanızı emanet ettiğiniz ajaslarınız tarafından ölçümlenemediği için havada kalır. Zira müşterileriniz her zaman sizin Çağrı Merkezlerinizi arayarak veya e-posta atarak kısaca ayağınıza gelerek düşüncelerini ifade etmez.  Sizin yükümlülüğünüz her zaman müşterinin laf ağzından çıktığı an yakalamak üzerine kurulu olmalıdır ki bu da oldukça zor bir iştir ama en hızlı ve en doğru aksiyonlar da böyle alınır. Bunun için milyonlarca dolar paralar harcanır, pazar ve tüketici araştırmaları yapılır, sonucun doğruyu yansıtıp yansıtmadığını ise her zaman emin olmadan izlersiniz.

Dünyada en çok kullanıcıya sahip CRM(Müşteri İlişkileri Yönetimi) yazılımı ve hizmeti sağlayan Salesforces.com, bilginin internette bu kadar dağınık olduğu sanal dünyalarımızda, firmanız hakkında facebook’ta, bloglarda, forumlarda neler konuşulduğunu, ürününüz hakkında ne gibi geribildirimlerde, şikayetlerde ve yorumlarda bulunulduğunu ölçümleyerek sizin önünüze Google Analytics misali  raporluyor. Bu işi CRM odaklı olmayan yöntem ve arayüzle Google Alerts ve Tracur sizin yerinize siteleri tarayarak yapıyordu. Ancak arayüz olarak çok daha başarılı olan ve Service Cloud olarak adlandırılan SalesForces.com’un bu ürünü yerin kulağı var tabirini hakeden bir sonuç sizlere sunuyor. Ürünün demo videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz.

Nis 092009
 

 

Bilimde Çok Yazarlılık İmkanları Sunan Yazılımlar Artıyor.

Hacettepe Üniversitesi’nde Bilgi ve Belge Yönetimi alanında Araştırma Görevlisi Umut Al’ın  okumaktan keyif aldığım sözlükçülük, wikipedia,bloggerlık,facebook, twitter gibi bir çok Web 2.0. uygulamasının gelişimini de ilgilendirdiğini ve bir sosyal iletişim yöntemi olarak çok yazarlılık kavramını da içine alarak düşündüğüm için önem arzeden makalesidir. Çıkarımsamalarını maddeleyerek şöyle özetlemek nezdimde mümküdür: 

– bilimsel iletişim yayın sayısındaki artış, yayınların fiyatları, elektronik yayıncılık gibi bir çok faktörden etkilenir. 

– araştırması 1975- 2002 tarihleri arasındaki yılları kapsayarak Social Science Citation Index (ssci) veritabanında yapılan taramayı kapsamaktadır. 

– Sosyal bilimlerde akademik sınıflandırma biçimi olan SSCI’de bulunan disiplinler arasında antropoloji, arkeoloji, coğrafya, dil ve edebiyat, eğitim, ekonomi, felsefe, hukuk, iletişim, işletme, kamu yönetimi, kütüphanecilik, mimarlık, psikoloji, siyaset, sosyal çevre bilim, sosyoloji ve tarih yer almaktadır. 

– Çok yazarlılık oranı ve yayın başına düşen yazar sayılarına bakıldığında en hızlı değişim tıp alanındadır ki radikal örnek olarak 1993 yılında New England Journal of Medicine adlı dergide yayımlanan bir makale, 972 yazarın imzasını taşımaktadır. 

– 1900 ile 2000 yılları arası incelenmiş, makale başına yazar sayısındaki en yüksek artışın kimya alanında olduğu ortaya çıkmıştır. 

– Ülkemizdeki kütüphanecilik makalelerinde ise çok yazarlılık yaygın değildir. Ülkemiz kütüphanecilik literatüründe yazıların genellikle tek yazarlı olduğunu gösteren bir çalışmaya göre; en eski kütüphanecilik dergimiz olan Türk Kütüphaneciliği Dergisi’nde çok yazarlı makalelerin oranı sadece %3’tür. 

– Çok yazarlılık konusunda başta tıp ve sağlık bilimleri gelmekte, sırasıyla temel bilimler, mühendislik ve sosyal bilimler onları takip etmektedir. sanat ve beşeri bilimlerde ise tek yazarlı yayınların oranı yüksektir. 

– Arkeoloji ve antropoloji ortalama yazar sayısı yüksek alanlar olarak karşımıza çıkarken, sosyal çevre bilim, tarih, dil ve edebiyat alanlarında ortalama yazar sayısı nispeten düşüktür. 

– SSCI’de 1975-2002 yılları arasında Türkiye adresli 2818 yayın yer almaktadır. Söz konusu yayınlar arasında sadece makaleler değil, bildiri özetleri ve kitap eleştirileri gibi farklı yayın türleri de bulunmaktadır. 

– Türkiye adresli bu yayınlar arasında; tüm yayınların %43’ü tek yazarlıdır (1219 yayın).  İki yazarlı yayınların tüm yayınlar içindeki oranı %2’dir. Üç ve üzeri yazar sayısına sahip yayınlar ise tüm yayınların %29’unu oluşturmaktadır. 

– Çok yazarlı yayınların sayısındaki artışın temel nedenlerinden bir tanesi günümüzde disiplinleri arası çalışmalar yapılmasının zorunluluğu ve buna bağlı olarak da farklı alanlardan araştırmacıların birlikte araştırma yapma gereksinimi duymalarıdır. 

– Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Tıp ve Yaşam Bilimleri literatürüne yapmış olduğu katkıya ilişkin bulguları sunan bir araştırmada (tonta ve ilhan 2002:126) 1988 yılında 3,8 olan yayın başına ortalama katkıda bulunan araştırmacı sayısının 1997 yılında 4,6’ya yükseldiği görülmektedir 

– Türkiye’de, sosyal bilimlerde 1990’lı yılların başından itibaren çok yazarlılığın hakim olduğunu göstermektedir. 

– Makalenin sahibi Umut Al’a göre; bir yayının birden çok kişi tarafından kaleme alınması yayının niteliğini olumlu yönde etkileyebilecek bir unsurdur.

Mar 182009
 

enormo blog

Ekim 2008’de properazzi.com adresini bırakıp yeni bir markalaşmayla hareketli günler yaşayan ve 7 milyon ilanı ve ayda 4,5 milyon kullanıcısıyla uluslarası online emlak ilanı sitesi enormo.com, Türkiye ile beraber 17 farklı domain altında hizmet vererek yayılım stratejisine devam ederken, bununla da kalmadı: Yeni sosyal ağ hareketlerinde de kendini göstermeye başladı: İlk etapta lokalleşme stratejisine binaen İngiltere ayağı için http://community.enormo.co.uk/blog/ ve Amerika ayağı için ise http://community.enormo.com/blog/ adresinden yayına başlayan Enormo, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve Hollanda da sosyal kitlesini blog yoluyla oluşturma peşinde. http://twitter.com/enormo_uk adresinde de 500 takipçisi bulunan Enormo, Facebook’ta da kendi için bir sayfa yaratmış. ve şimdiden 76 hayrana sahip. Bu şekilde emlak acentalarıyla içiçe ve geribildirimi bol bir şekilde irtibat halinde olmaya başlayan enormo’nun site kullanımına dair ayrıca Youtube video paylaşım sitesinde  videoları ve Slideshare sunum paylaşım sitesinde de sunumları mevcut.

enormo1

Mar 162009
 

Suç Haritası

Eğer artan suç oranları, trafik kazaları,yangınlar ve hatta bisiklet kazalarının nerede ve nasıl olduğuna dair tarihi bilgiler içeren siteler mevcut mu diyorsanız, mevcut. Amerika’da devlet eliyle desteklenen aşağıdaki siteler sayesinde, herşey şeffaf bir şekilde kullanıcılara bilgi verme gayretiyle onların hizmetine sokuluyor. Aşağıda görmüş olduğunuz 3 siteden biri olan Riskroads.org, hangi bölgede hangi kaza hangi sebepten ve yararlı/ölü olup olmadığına dair bilgiyi veriyor. Diğer site Crashstat.org, 1995’den bugüne bisiklet kazalarının yer bilgisiyle beraber, kaç defa o bölgede kaza gerçekleştiği ve yaralı/ölü sayısını bildiriyor ki o bölgelerde daha dikkatli kullanıp, risksiz bölgelerde bisiklet kullanmamız için bizi istatistiki verilerle uyarıyor. Son yer verdiğimiz sitemiz Gothamist.com ise, otobüs yangınlarından, banka soygunlarına, orman yangınlarından silah patlamalarına kadar tüm polis ve itfaiye vakalarını harita yardımıyla dakika dakika sizlere iletiyor. Darısı Türkiye’nin başına demek pek mantıklı bir dilek olmasa da, herhangi bir polisiye vaka olduğunda buna anında ulaşılabiliyor olmak kişisel tedbirlerimizi almak açısından güzel bir şey olsa gerek.

http://riskyroads.org/

capture1
http://www.crashstat.org/
capture2

http://gothamist.com/map/
untitled1

 

Mar 132009
 

Siz sadece konuya karar verin, Meehive adlı site sizin ilgi alanlarınızda olan konulara özel gazeteleri tarasın ve bir gazete tasarlasın. Anında didiklemeye başlayın, yorumlarınızı girin, arkadaşlarınızda paylaşın. Nasıl kullanılacağını aşağıdan izleyin:

Meehive Intro from Meehive on Vimeo.