Nis 122009
 

escher-self portrait

Dilimize Fransızca “perspectif”(bakış açısı)’ten gelen sözcüğün latince tabanı ‘per'(boydan boya), ‘specere’,’spect’ (gözlemek, bakmak) kelimelerinin birleşimiyle “perpektivus” “perspect”(boydan boya derinlemesine bakmak) olarak yer alıyor. Bu konuda derslerde verilen örnekler açısından en yetkin isimlerden İtalyan Carlo Crivelli’in “the annunciation” adlı resmi ya da Giorgio De Chirici resimlerinin bir çoğu olsa da, Alman ressam Albrecht Durer’in bu konudaki teknik kitapları ki perpektif için başlı başına kadrajı sağlayan ve gözü sabitleştiren bir makinası bile mevcuttu ve bu onun bilim arzusunun kanıtıdır ki bu anlamda teorik perspektifin endüstirileşmesine de olanak sağladı… (bkz: zograskop), (bkz: stereoskop)

Durer'in perspektif makinasıAlbrecht Durer’in nü tablolarında kullanılmak üzere geliştirdiği Perspektif Makinası

crivell2Carla Crivelli’nin “The Annunciation” adlı resmi

Diğer yandan perspektif kurallarını altüst eden Maurits Cornelis Escher’in “Convex and Concave”, “Waterfall”, “Ascending and Descending” gibi resimlerinde perspektifin olanaksızlığa da kapı açabildiğini görüyoruz, Tıpkı Salvadore Dali’nin “Crucifixion” adlı resminde üç boyutlu perspektiften dört boyutlu perspektife geçişinde görülebileceği gibi.

escher-ascending-and-descending-mediumEscher’in “Ascending and Descending” adlı eseri

dali_crucifixioSalvador Dali’nin “Crucifixion” adlı tablosu

Haritacılık içinde önemli olan perspektif bir yandan Batı’da boyut, sonsuzluk mesafe bilgisi olarak ele alınırken, Çin ve Japon sanatında “kuş bakışı” gözlemin ilke olarak edinildiği gözüküyor.

Bir çok mimari, 3d , 2d nesnelerin tasarımında kullanılan yazılımlar için gerekli olan perspektif bilgisinin ilk kaynaklarından biri mimari açıdan her ne kadar içgüdüsel hesaplamalarda olsa Antik Yunan’ın anıt mezarlarıdır. (bkz: parthenon). Daha sonra natüralizm etkisiyle işin içine rönesans mimarlarından Filippo Brunelleschei, Leon Battista Alberti ve ressam Piero Della Francesca ile perspektifin öncüsü olarak anılmasına sebebiyet verecek metodoloji sözkonusu olmuştur. Burada Arşimed’in ve Öklid Geometrisinin perspektife tutarlı kurallar getirmesi açısından önemi büyüktür. Zira, Leon Battista Alberti’nin 1435’teki “De Pictura” eserinde perspektifin geometri ve resim sanatını uygulayan bir yasal mimari yöntem olarak ele alması bu metodolojinin ilk sonuçlarıdır.

albertiAlberti’nin çalışmaları mimari perspektif anlayışa yeni bir yön verdi.

Rönesans döneminde matematikçiler cephesinde ise Fransız mimar ve geometri ustası bir matematikçi olan Girard Desarques”in “projektif geometri” kavramını ele alıp, temellendirmesinden ve sonrasında Hean Henri Lambert ve Gaspard Monge adlı matematikçilerin de bu temellerin kanıta dayalı ilişkilendirmelerini yapmadan yaklaşık 100 yıl öncesinde bir isim daha göze çarpar: İtalyan ressam, filozof, astronom Guidobaldo Del Monte’nin 1600 yılında yayınladığı “perspectivae libri vi” adlı eserinde getirdiği optik yanılma ve perspektif üzerine matematiksel tabanlı teorisidir.

davinci_drawingPerspektif ustası Leonardo Da Vinci’nin çizimlerinden biri

Perspektifin felsefeye etkisi ise; bilginin fenemonolojisine dair ve neokantçı görüşleriyle, ayrıca dil ve sembolik formlar felsefesi kitaplarından tanınan alman filozof Ernst Cassirer’in “Rönesans Felsefesinde Evren ve Birey” kitabında “Matematik, bir kavram ve estetik bir kategori olan orantı, araştırmacı ile yaratıcının, doğanın gizemlerini araştıran insanla, yaratıcı sanatçının buluştuğu noktadır.” diyerek perspektifin matematik temelleriyle sanattaki görüntüsüne kattığı gerçeklik ve estetik adına yüceltilmesi olarak yorumlanabilecek kadar önemlidir.

Ağu 192005
 

Henri PoincareBilim gerçeklerden kuruludur,tıpkı evin tuğlalardan kurulu olması gibi.
Ancak gerçeklerin toplanması bilim değildir.Tıpkı bir küme tuğlanın ev anlamına gelmemesi gibi
.”

/Henri Poincare

Bir Fransız matematikçisi olan Henri Poincare 1854 yılında Nancy’de doğmuştur. yüksek öğrenimini Polyechnique’de yapmıştır.

Üniversite mezuniyeti sonrası O’nun ilk yaptığı iş Maden Ocakları Birliği’nde bir çeşit mühendislik hizmetidiri. Ancak kısa sürede akademik yaşamı yeğleyecek ve bu göreve Sorbonne Üniversitesi’nde başlayacaktır. Bütün akademik yaşamı sadece bu üniversitede sürmüştür. Bilimsel çalışmalarının yanında hiç aksatmadan sürdürdüğü ders görevleri de vardır. Bu sabır isteyen çalışmaları sonrası, irili ufaklı beşyüz civarında eser vermiştir. Bu sayı belki de matematik tarihinde adı geçen bunca bilginin çalışmalarının çok çok üstünde bulunmaktadır. Çoğu makale ve bildiridir ve hemen tamamına yakını yayımlanmıştır. Aralarında kitaplar da bulunmaktadır ki bu çalışmalardan önemli bulunan bazıları aşağda tanıtılacaktır.

O’nun çalışma konuları daha çok analitik fonksiyonlar, diferansiyel denklemler ve özellikle cebirsel geometri olarak ağırlık kazanmaktadır. ilerideki yıllarda bilim felsefesi ile de ilgilenmiştir. bizim yaklaşımım, O’nun geometriye ilişkin çalışmalarını biraz daha önce çıkarmak olacaktır. Ancak daha önce diğer konulardaki çalışmalarına şöylece değinmekte yarar vardır.

Diferansiyel denklemlerle olan ilgisi daha çok gök mekaniği ve üç cisim porblemleriyle uğraşırken karşılaştığı bir model olması enedeniyle başlamıştır. Benzer şekilde kısmi türevli diferansiyel denklemlere de matematiksel fizik” çalışmaları sırasında ilgi duyacaktır. Bu çalışmaları sırasında iki tür diferansiyel denkele de kendince katkılarda bulunmuştur.

O’nu matematikte en çok etkileyen süreklilik kavramı olmuştur. Bütün çalışmalarında bu düşünce, O’nu yönlendirmiştir. Buna koşut olarak topolojij türden bir çok problemle uğraşmıştır. Giderek bu birikim, O’nun Cebirsel Topoloji’yi kurması aşamasına kadar uzanacaktır.

Bir süre kümeler ile ilgilenecek, karşılaşılan bazı paradoslar nedeniyle biçimcilerle çatışacaktır. Bu davranışlarıyla bir kaç meslektaşlarıyla ters düşmüş bile olsa, O daha çok sezgici görüşü benimseyen tarafta yer almıştır. Continue reading »