Mar 012008
 
Pygmalion

Oldukça geniş perspektiflere etki eden iletişim psikolojisinde yer alan olgudur ve Etiketleme Teorisi’nin de çerçevesini oluşturur. ‘kendini gerçekleştiren kehanet’ adı verilen bu olgunun kökeni mitolojideki Kıbrıs prensi Pygmalion’dan gelmektedir: hikayesi ise şöyle: “Olgunun eski yunan mitolojisinde yer alan örneği hiç kuşkusuz sihire dayanıyor. kıbrıs prensi, aynı zamanda heykeltıraş Pygmalion, ideal kadını temsil eden fildişinden bir heykel yapmış ve ona Galatea adını vermiş. Galatea o kadar güzelmiş ki, kendini ona aşık olmaktan alıkoyamamış ve ona hayat vermesi için tanrıça Venüs’e yakarmış. Venüs de onun bu isteğini kabul etmiş ve sonsuza kadar bahtiyar yaşamışlar.”

İletişimdeki ve psikolojideki ortak yeri bir nevi kendi kendini güdülemeye dayanır. Aslında The Secret’da “sır” adı altında bahsedilen çekim yasası ya da Mevlana’nın ‘ne düşünüyorsan osun’ sözünden veyahut Murphy kanunları’ndan pek farkı yoktur. Şöyle açıklanabilir pygmalion etkisi ya da ‘kendini gerçekleyen kehanet’:olası bir yapay gerçeklik yaratmışsanız zihninizde bunun henüz gerçekleşmemesi nedeniyle , Sizin bu gerçekliği zihninizde yaratmanız onu gerçeklemektedir. çünkü zihninizdeki gerçekliğe göre -ister olumsuz olsun ister olumlu bir düşünce biçimi- gerçekleme sürecini başlatmış olursunuz ki davranışsal psikolojinin de incelediği bir konudur.

1957 yılında Robert Merton’un , yazdığı makalede verdiği tanım ise şöyle, ‘bir durumun yanlış tanımlanması, yanlışı doğru hale getiren yeni bir davranışa yol açar’

Pazarlamada, yönetim bilimlerinde ve iletişimde ‘algı yönetimi’ adı altında da incelenen bu olgu, siyaset teorisinde de yer bulmakta esasında.. Türkiye’de ya da dünya’da aydın kimdir? sorusunun belirli kriterlere bağlanması bizi kısırdöngüye sokacaktır. zira etiketlenen aydın kimliği, -aydın doğasının tersine- bir kalıp halinde yobazlaşmaya mahkumdur. Pygmalion etkisi’de burada devreye girer; insanların yeni aydın arayışını, bu sanal eleştiriden hareketle zihinlerinde oluşturması, olan, eskide ve yobaz kalan aydın kimliğini doğrulamaktadır ve bu da ideolojileri, mezhepleri, ayrımcılığı doğuran bir etken olarak karşımıza çıkar. Yapıcı eleştiriden farkı olarak onu özgür iradeyle ya da akılla değil, güdülenmeyle yaratabileceğimiz gerçeğidir.

Eğitim sistemindeki olumlu ve olumsuz etkileri, “Ölü Ozanlar Derneği veya “The Magdalene Sisters filminde görülebileceği gibi, kuantum fiziğinde çekim yasası olarak metafizik düzleme fırlatılmaya çalışılan şey, arzularınızın evren tarafından yaratılacağı iddiasıdır. Şu an ki bilimsel okumalarım itibariyle söylersem; böyle bir bilimsel kanıt yoktur ve olduğunu bilimsel altyapısının sağlam dayanaklardan oluştuğunu belirtmek istismara girer. İstatistiki yüzdenin fazla çıkması bile onu bir yasa yapmaz. Yine paralel evrenler yaratma konusunda “the butterfly effect” , “Donnie Darko” filmleri ya da “Lost” dizisi, pygmalion etkisi altında senaryosunu biçimler.

Pazarlamada ya da iletişimde bakarsak, şüphelerinizin ya da merakınızın kaynağına göre size davranılması (bkz: pazarlama içgörüsü)(marketing insight) ona göre reklam hazırlanması, dürtülmesi stratejilerini hazırlar ve buna göre halkla ilişkiler çalışmaları yapılır.

Aldatma olgusunda ise sözü edilen pygmalion etkisi, eğer aldatılma kuşkunuz varsa ve emin olmadığınız halde aldatılmış gibi davranıyorsanız aslında gerçek anlamda aldatılmaya kendinizi yaklaştırıyor olabilirsiniz.

If you enjoyed this post, please consider leaving a comment or subscribing to the RSS feed to have future articles delivered to your feed reader.

 Leave a Reply

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

(required)

(required)

Kapat