Şub 022011
 


Mariza - Fado - İş Sanat Konseri - 2 şubat 2011

“Şarkıma bir fado getirdim
Gece, sabaha kadar şarkı söyledim
Halkımın gözyaşlarını
Mouraria şarkımla dillendirdim

Kendim için
En sevilen aşklarım için bir özlemim var
Bitmeyen bir yeri söyledim
Denizi, yeryüzünü, fado’mu

Benim fado’m

Kendimle ilgili sadece kendimi
Hayatımın kadınını özledim
Rüya hakkında, o benim derim
Ve kendimi çoktan doğmuş bulurum

Şarkıma bir fado getirdim
Ruhuma korunmuş geliyor
İçerden, kendi merakımdan geliyor
Fado’mu aramaktan

Benim fado’m, benim fado’m, benim fado’m…”

/Mariza- Meu Fado, meu’dan

1999’dan beri Amalia Rodrigues Vakfı tarafından “Fado’nun Sesi” ünvanını, Fado Em Mim, Fado Curvo, Transparente, Terra,Concerto en Lisboa albümleriyle başarıyla devam ettiren Mariza, güçlü ve ağıt dolusu sesiyle 2 Şubat gecesi İş Sanat’taki koltukların tamamını dolduran dinleyicilerine Fado Tradicional albümünün tanıtımı kapsamında 2 saate yaklaşan bir konser verdi.

Aralıksız süren konser boyunca , seyirciyle de her daim yakın temasta bulunan Mariza’nın sahnesi, kendi deyimiyle Portekiz’in fadoya özgü tavernası, fadonun tarihindeki geri dönmeyen denizciler için yakılan umutsuz ağıtların dışında, Mariza’nın modern şarkılarını da dinleme fırsatı bulduk.

Mariza - Fado İş Sanat Konseri - 2 Şubat 2011

Konser öncesi Hürriyet ile yaptığı röportajda , 5 yaşından beri fadonun hayatının tamamını oluşturduğunu belirten Mariza, konser sırasında da dikkati çeken Portekiz halkının kaderinde yatan hüzün ve özlem duygularının, dilini bilmeseler bile evrensel olarak ifade edebilmekten emin ve ruhunu verir bir halde şarkılarını söyledi. Röportajdaki bu duruma ilişkin ifadeleri ise şöyle:

“Bunun nedenini tam olarak bilmesem de müziğe hep sınırları olmayan bir şey gibi baktım. İnsanlar Portekizce bilmese de müziğin evrensel diline inandığım için onları da inandırdım sanırım. Şarkı söylerken ruhumu paylaşırım. Bu paylaşımı insanlara geçirmeyi çalıştığım için anlayışla karşıladıklarını düşünüyorum.”

Fado’nun en büyük temsilcisi olarak nitelendirilen Amalia Rodrigues’in hayat görüşleri ve zaman içerisindeki Portekiz’e ilişkin duygularında farklılık olmasına rağmen, kendisinin Portekiz kültüründeki yerinin izlerini devam ettirdiğini bilmesindeki bu güven, ünü yönetmen Carlos Saura’nın 2007 yılında çektiği “Fados” filminde başrol oynamasıyla pekişirken,18. yüzyılda piyanonun henüz dahil olmadığı Kraliyet resepsiyonlarının favori enstrümanı olarak yayıldığı söylenen portekiz gitarının , klasik gitarla birlikte kedere yakın tınıları eşliğinde, aslında ve vurgularında Mariza’nın konser boyunca Rodrigues’in vurgu ve ağıt yakışındaki yani fadoyu fado yapan sesten aşağı kalmadığına da tanık olduk.

Bu kadar özlem, keder ve zaman zaman flamenko ve jazz ile de karışına parçalarının seslendirilmesi dışında konserin en eğlenceli parçası, seyirciye yönelik , şarkının nakaratını Portekizce öğreterek, beraber seslendirilmesine olanak tanıyan ve “yere düşmüş beyaz gül” temalı “Rosa Branca” şarkısıydı.

Fadonun keder dışında  erkekler tarafından koyu elbise, pelerin ve taytlarla, üniversite merdivenlerinde aşklarını dile getirdikleri serenadlarının  daha çok Santa Cruz Manastırı ve Coimbra Eski Katedrali merdivenlerinde söylenen ve Coimbra Fadosu olarak adlandırılan versiyonunun da olduğunu hatırlatmak gerek. Unutmamak da gerek ki Portekiz tarihinde aslında modern fado yorumlarının da bir nevi oluşmasını sağlayan faşist diktatör Salazar’ın kitleleri haz pompalayarak kontrol altına almak için kullandığı araçların arasında futbol, fiesta dışında bu formdaki fado da mevcuttu. Diğer yandan ise Fado’nun politik eleştirilerin, isyanın ve devrimin sembolü olarak kullanıldığı, tavernalarda kederli bir sesle ve siyah şal takmış kadınla dile gelen Cantado formu da söz konusu. Fado her ne kadar Portekiz’le özdeşleştirilse de yine de Fado’nun Portekiz’in ulusal folk kültürü şarkılarının sembolü olmaması gerektiğini düşünen müzik tarihçileri de mevcut. Mariza’nın ise hem geleneksel ağıt niteliğindeki fadonun kökenlerine yapılan yolculuk da hem de aşk, özlem ve tutku dolu fado formlarında başarılı bir yorumcu olduğu kuşkusuz.

Gecenin sonlarında,Mariza’nın geleneksel Fadonun enstrümental gitar soloları için zaman zaman zaman gitaristlerine sahneyi bırarak geri çekildiği konser, Türk seyircisinin müziğe verdiği değer nedeniyle konser sonunda tek tek ellerini sıkarak gösterdiği teşekkürleriyle ve ayakta alkışlanarak tamamlandı. Muhtemelen yeni albümü ise 2011’in Mart ayında çıkacak.

Aşağıda, Mariza’nın en sevilen şarkılarından bir kaç örnekle beraber, fadonun önde gelen temsilcilerinden Dulce Pontes ve Katia Guerreiro’nun da bir kaç videosunu izleyebilirsiniz.



If you enjoyed this post, please consider leaving a comment or subscribing to the RSS feed to have future articles delivered to your feed reader.

 Leave a Reply

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

(required)

(required)

Kapat