Tem 142007
 

Kaçakların Özgürlüğü

 

Alın yazımda bir kaçak yaşıyor 

sanki ruhumun bezirganı 

harabe mi elimdekiler 

yoksa vakitsiz öten horozlarım mı? 

 

eskiciden alınan bir gözlükle bakmalı geleceğe 

denizkabuklarına yaslamalı herkesin kulaklarını bir gece 

bir iklimde oynamalı çocukluğumuz 

aynı ipe serilmeli hep kirli çamaşırlarımız 

 

ki kaçaklar özgür olsun… 

 

fasıllarda sarılmalı herkes kumrulara 

udlarla neylerin hengamesi dinlenmeli 

harplarla flütlere ferman salınmalı 

felah eylesin musiki semaları 

 

ki göklevni parlak olsun…. 

 

 

mutluluk şekerleri dolaşmalı ağızlarda 

güller kondurulmalı göğüslere 

leyla gelmeli yanına 

derya gitmeli yamacından 

 

ki gece parlak yıldızlarla dolu olsun… 

 

gökkuşaklarına bağlanmalı salıncaklar 

öpücüklerimizde dönmeli annelerimiz 

akarsularda yıkanmalı kinlerimiz 

ah ah Yelda olmalı o gün… 

 

ki ertesi gün güneşli olsun… 

 

kilerlerden çıkmalı incir reçelleri 

portakal ağaçları sulanmalı özene bezene 

yemyeşil çayırlarda pisletilmeli ancak üstümüz başımız 

ıslatılmalı, o uzak rüyalar 

 

ki hatıraların tadı keyifli olsun. 

 

kaçak uçurtmalarım var 

kaçak raiyanalara verilmek üzere… 

tıpkı hayat gibi 

bir ip tutar seni 

rüzgarları özlersin hep boynu bükük 

ve sen uçmak istersin 

hep daha yükseğe 

ama hep ince bir ipe bağlısındır 

hep düşlerin uçurur seni yükseklere 

hep gerçekler indirir seni yere 

ama bir anda koparırlar ipini, serilirsin yeryüzüne 

 

ki adı ölüm, namı kaçakların özgürlüğü olsun..

 

Reha Başoğul

If you enjoyed this post, please consider leaving a comment or subscribing to the RSS feed to have future articles delivered to your feed reader.

 Leave a Reply

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

(required)

(required)

Kapat