Tem 142006
 

Ölümüm Ele Geçirdi Kalemini

Sürgüsü çekilmiş gözlerimi açtığımda
beni yücelten kalemler gördüm mezarımda
acıtmak mı istiyorsun ölümümü yoksa
rahmine girmek mi yine anadan doğma?

uslarım için yaratmıştım parmaklarımı
türpülemekti amacım köşeli hatıralarımızı
bostan korkuluğu gibi dikildiler karşıma
korkmamı istiyordu acı tarlaları

üstünkörü yazgılar için
tırpanladım korkularından kaçanları
edepsizdik hepimiz bir o kadar da taze
yalnızlığın için ekmiştik tohumlarımızı

bende bilirim çiylerin tabutuma akışını
süzülen sarının beyaza kaçışını
ama bilmekten öteydi sensizken çürüttüğüm sancılar
tekrar doğurtmak istemiyorum yüreğinde ölümümün kışını

çünkü çoktan donmuş olmalıydı sendeki hislerim
sanki çığ altında kalmalıyım dediğim bir seçim
bir kez olsun kurtarma derinlere gömülmüş sevgimi
bırak karların altında sessizce uyusun seni isteyen sözlerim

istemez miyim sanıyorsun özlemeyi
anmaz mıyım sanıyorsun gözlerime değişini
gökyüzü dolunaya sarılmışken
aramaz mıyım sanıyorsun sevişmelerimizi

toprak altında olsam bile
çağırışın hep kanımın akmasını istiyor
al işte bir damla daha ölüm kurban ediyorum
yokluğumu kemirip bitiren sesine

bu gece sabaha karşıma alarak
konuştum senden kaçan beni artık susturman için
isyan bayrağına silmişken bana bakan gözlerini
’anılarımda asla figuran oynamaz’ demesini bilmeliydin

satır aralarına gizlenmiş esrimelerinle
kalemini ele geçirmeliydim
boğmaya çalışsam da onu mürekkeple
yüz kırbaç vursam da sırtına biliyorum ki
özlemini kağıtlara dökmekten hiç vazgeçmeyeceksin…

Reha Başoğul