Şub 252001
 

Lanet

Bilmem bilir misiniz
boyum çok uzundur benim
ama kimse bilmez ki
bu yüzden üzerimde bir lanet vardır…
inanmayacaksınız belki ama
nereye kafamı vursam
ona aşık oluyorum
işte böyle garip bir lanet benimkisi…

daha anne karnında içime kurt düştü, şu lanet neredeymiş diye huysuzlandım
bıngıldağım bir kalbe değdi, napayım yerimde duramamışım
o gün bugündür o kalbi güldürmek için uğraşırım…

büyüdüm, okula gittim, hemen huysuz bir kız sevdim, tavlamak için
kitaplarını taşımaktı niyetim
önce bir öpücük ver der demez, niyetimin başımın üstünde yeri olduğu öğrendim
o gün bugündür onları okur okur didiklerim…

bu kızlardan bana hayır yok, dedim tek başına gece serinliğinde hava alayım
kafamı gittim Ay’a çarptım, dedi ben düşmeden tutunayım
o gün bugündür onun ışığının altında şiir yazarım…

sakarlığın önde gideniyim, böyle olmayacak ben öğlen sıcağında yürümeliyim
bu sefer de Güneş’i komalık ettim
o gün bugündür doğuşundan batışına kadar onun başında beklerim…

sıcak bastı terledim, gittim denize atladım
kafamı kaldırdığımda bir yunusun burnuyla karşılaştım
o gün bugündür onun gibi ıslık çalarım…

gün geldi bahar oldu
bizim kafa gitti bir arı kovanını buldu
o gün bugündür onların balını yerim…

sınavlar yaklaştı, bu deli kopya çekmeden matematik öğreneyim dedi
hiç aklından geçmezdi başının göğe ereceği
o gün bugündür onunla iştigal ederim…

çalışırken dışarıdan bir koku aldı burnum, çıkayım bakayım neyin nesiymiş
dedim
yağmur bulutlarından önümü göremeyeceğimi nerden bilebilirdim
o gün bugündür onlar gelir gelmez koşuya giderim…

çok koştum artık şu bankta dinleneyim dedim
aniden nefes nefese gelen bir topu kafamda hissettim
o gün bugündür onunla tenis oynarım…

maç bitti eve gideceğim ayaklarım bir yola girdi
yolun ortasındaki ağacın dalı kafamı pek sevdi
o gün bugündür onun gölgesinde uyurum…

devran döndü tekrar gece oldu
hop demeye kalmadı olan yıldızlara oldu
o gün bugündür onların parıltılarında hayal kurarım….

leylayım yaklaşmayın şu aralar dedim
bir kuşun pislemesiyle ancak aklımı başıma getirdim
o gün bugündür onların cıvıltılarıyla uyanırım….

gözümü açtım bir balıkçı teknesinde, görelim dedim hani nerdeymiş benim
balıklarım
şükür ki yelken direğini ıskalamamışım
o gün bugündür onunla yaşamak için kafa patlatırım…

keçileri kaçırmadan gittim bir ağaç köprüde soluğu aldım
bala bak, orada da bir keçiye rastladım
o gün bugündür lanetimi herkese söyletmek için inatlaşırım…

dedim bıktım artık şu lanetten, isyan ediyorum
gittim kafamı duvarlara vurdum
o gün bugündür dört duvar arasında ağlar dururum…

Reha Başoğul